Kekova Nasıl Bir Yer? Kekova (Batık Şehir) Nerededir?
Kekova ile henüz tanışmadıysanız bu muazzam güzelliğe aşık olacağınızın garantisini verebiliriz. Son yıllardan en çok turistin gelip gördüğü, ziyaret ettiği popüler tatil noktaları arasında yerini alıyor Kekova… Yine bu popülerliğe rağmen bozulmadan korunmuş ve doğallığını ne mutlu ki yitirmemiş bölgelerimizden biridir.
Kekova Nasıl Gidilir?
Kekova’yan nasıl gidilir sorusunun cevabı tekne ile ulaşımdır. Kaş limanında hareketle 3 saatlik bir tekne yolculuğu sonunda önce Üçağız bölgesine, sonrasında Kaleköy’ün muhteşem turkuazına kavuşursunuz. Bu esnada Kaleköy’ün muhteşem tarihi ve kalıntıları sizi karşılayacaktır. Kaleköy bir ada değildir fakat buna rağmen karayolu ile ulaşım bulunmamaktadır. İyi ki de öyledir! Ulaşım zorluğu nedeniyle burası el değmeden ve bozulmadan kalmaya devam etmektedir. Dolayısıyla kış aylarında bölge nüfusu otuz haneye kadar düşmektedir.
Simena (Kaleköy)’de tek ulaşım yolu deniz yolu ile sağlanmaktadır. Bu yüzden burada yaşayan herkes kendi teknesine sahiptir. Bir nevi onlar için otomobildir. Hatta buradaki bir okulda okuyan çocuklar, her gün okullarına tekneyle gidip gelmektedir. Acaba ne kadar şanslı olduklarının farkındalar mıdır bilinmez ama hayatlarının bir bölümünde bu ayrıcalığın farkına varacaklarına eminiz.
Burada eski dönemlerden kalmış dünyanın en küçük amfi tiyatrosu yer almaktadır. Bu tiyatrodaki her bir oturma yeri, doğal taşlardan oyularak yapılmıştı. Tamamen el işçiliği ile tasarlanmış muazzam bir detaydır. Küçük patikaları takip ettiğinizde yol sizi köyün en tepesinde yer alan kale ve mezarlığa götürür. Buradan manzaraya dönüp baktığınızda aklınızdan geçen tek düşünce şu olacaktır: “İyi ki buraya geldim!”
Devam ettiğinizde salaş balık lokantaları ve kağıt çiçekleriyle süslü şirin bir balıkçı köyünün merkezinde kendinizi bulabilirsiniz. Burada lüks otellerle ve zincir tesisler görmeniz imkansız. Bunun yerine küçük mütevazı, temiz pansiyonlarda konaklayabilirsiniz. Kaleköy birinci dereden sit alanı olduğu için yapılaşmanın yasak olduğu bir bölgedir. Eğer öyle olmasaydı ve bu doğal güzellikler yapılaşmanın boğucu kirliliği içine çekilseydi çok ama çok üzülürdük. Umuyoruz ki hiçbir zaman inşaat firmaları buraya elini atmaz ve Simena uzun yıllar boyunca kendi güzellikleriyle harmanlanarak büyür, gelişir ve çoğalır.
Buranın son derece sempatik halkı, yaz aylarında geçimlerini sağlamak için el yapımı elbiseler, takılar ve yiyecekler üretiyorlar. Organik ev yapımı adaçayı, keçiboynuzu pekmezi bu yiyeceklerden bazıları… Doğal ve sağlıklı yaşamla ilgisi olanların mutlaka denemesi gereken lezzetler de burada mevcut.
Burada denizin içinde yer alan Likya lahiti, Türkiye’nin tanıtım simgesi olarak geçmektedir. Kıyıda dizilen balıkçı lokantaları denizle iç içe bulunur. Evler, sokaklar, pansiyonlar, kısacası her yer begonvillerle bezelidir.
Kekova Adasından geçtiğinizde, nüfus yerleşimi olmayan bir “Batık Şehir” size merhaba diyecektir.
Neden Batık Şehir?
Buraya batık şehir denmesinin nedeni, bu bölgenin 2. Yüzyılda gerçekleşen bir deprem nedeniyle şehrin sular altında kalmasıdır. Sualtı arkeolojisi için son derece önem teşkil eden tarihi yerlerden biridir. Anadolu’nun hikayelerle dolu efsanevileşmiş geçmişi her zaman ilgi çekici olmuştur. Kekova da hem görüntüsü, hem hikayesiyle insanı ilk görüşte içine çeker ve adeta büyüler. Sahile doğru baktığınızda suya doğru inen merdivenler görebilirsiniz. Burada hikayeler gözünüzün önünde canlanır. Eskiden yaşamış olan insanların gündelik yaşam telaşlarını zihninizde hayal etmek son derece keyif verir. Merdivenler ve batık evler insana başka bir evrende farklı bir boyuta geçmiş hissi sunar. Aslında adanın tamamı harabelerle çevirilidir. Buranın tarihin hakkında detaylı bir bilgi edinilememiştir. Çünkü burada kazı çalışmalarına izin verilmiyor.
Burası sit alanı olduğundan dolayı ada çevresinde yüzmek ve dalmak yasaklanmıştır. Ancak teknelerin altında bu efsanevi yerlere bakabilir veya kano ile kısa gezintiler yapabilirsiniz. Aslında bu gibi yasakların olması, su altı canlılarının korunması ve doğal güzelliklerin oldukları gibi kalması açısından insana güven veren bir durum. Kekova’nın her zaman bozulmadan kalacağını bilmek rahatlatıcı bir his…